6306 SAYILI AFET RİSKİ ALANLARININ DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA DEĞERLENDİRME

6306 SAYILI AFET RİSKİ ALANLARININ DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDA DEĞERLENDİRME

 

 

  • Amaç ve kapsam

 

Kanun,afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşama çevrelerini teşkil etmek üzere iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirmek üzere çıkarılmıştır.

 

Gerçek ve tüzel kişilere ait yapılar ile kamuya tahsis olan(askeri amacı olanlar dahil) yapılar da kanunun kapsamına dahildir.

 

  • Riskli yapının tespiti ve tescili

 

Kanun riski yapıların tespiti görevini önce maliklere, malikler tespit etmezse Çevre Şehircilik Bakanlığı’na vermektedir.Yapı malikleri veya kanuni temsilcileri tarafından, Bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılır ve sonuç Bakanlığa veya belediyeye bildirilir. Bakanlık, riskli yapıların tespitini süre vererek maliklerden veya kanuni temsilcilerinden isteyebilir. Verilen süre içinde tespit yapılmazsa bakanlık tarafından ya da belediyeler(belediye alanları dışında il özel idarelerince) de yapılabilir. Belediye ya da bakanlığın yaptığı riskli yapı tespitine karşı maliklerce 15 gün içinde itiraz edilebilir. İtirazlar, Bakanlığın talebi üzerine üniversitelerce, ilgili meslek disiplini öğretim üyeleri arasından

görevlendirilecek dört ve Bakanlıkça, Bakanlıkta görevli üç kişinin iştiraki ile teşkil edilen teknik heyetler tarafından incelenip karara bağlanır. Riskli yapıların tapu sicilinin beyanlar hanesine duruma ilişkin şerh konur.

 

  • Tasarrufun kısıtlanması

 

Bakanlık, TOKİ Ya da belediyeler, riskli yapıların bulunduğu mahalde ya da riskli yapılar yerine başka yerde inşa edilecek yeni yapılara ayrılan mahalde 2 yıl süre ile imar ve yapılaşma işlerini durdurabilir. Duruma göre bu süre 1 yıl daha uzatılabilir. Bakanlık, TOKİ ya da belediyelerce talep edilmesi halinde, abonelerin de görüşü alınarak,riskli yapılara verilen elektrik,su,doğalgaz hizmetleri durdurulabilir.

 

  • Tahliye ve yıktırma

 

Riskli yapılar ve riskli yapılar yerine başka bir mahalde yapılacak yapıların yerinde bulunan yapılar tahliye edilebilir veya yıkılabilir. Kanuna göre öncelik gönüllü tahliye ve gönüllü yıkımdır. Ancak bu mümkün olmazsa riskli yapıların yıkılması için maliklere 60 gün süre verilir. Bu süre içinde yapı, malik tarafından yıktırılmadığı takdirde, yapının idari makamlarca yıktırılacağı belirtilerek ve tekrar süre verilerek tebligatta bulunulur. Verilen bu süre içinde de maliklerince yıktırma yoluna gidilmediği takdirde, bu yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ve yıktırma işlemleri, yıktırma masrafı ile gereken diğer yardım ve krediler öncelikle dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere, mahallî idarelerin de iştiraki ile mülki amirler tarafından yapılır veya yaptırılır. süresinde yıktırılmadığı tespit edilen riskli yapıların yıktırılması, Bakanlıkça yazılı olarak belediyeye bildirilir. Buna rağmen yıktırılmadığı tespit edilen yapılar, Bakanlıkça yıkılır veya yıktırılır. Riskli yapı tespit, tahliye ve yıkım masrafları, maliklerden payları oranında Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hk. Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.

 

  • Yıkılan yapı sonrası arsanın değerlendirilmesi

 

Yıkılarak arsa haline gelen taşınmaz üzerindeki kat mülkiyeti ya da kat irtifakları res’en terkin olunur. Taşınmazların sicilindeki bulunan ayni ve şahsi haklarla güvenceler arsa payı üzerinden aynen devam eder. Yeni yapılar için kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisi safhasında belirtilen haklar ve şerhler, muvafakat aranmaksızın sadece söz konusu haklar ve şerhlerden yükümlü olan malike düşecek bağımsız bölümler üzerinde devam ettirilir.

 

Riskli alanlar ya da rezerv alanlarda etap veya adada, riskli yapılarda ise bu yapıların

bulunduğu parsellerde, yapılar yıktırılmadan önce, parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, ifraz, terk, ihdas ve tapuya tescil işlemlerine, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına,kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmasına yapının paydaşı olup olmadıkları gözetilmeksizin

sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Karara katılmayanların arsa payları, Bakanlıkça rayiç değeri tespit ettirilerek ve bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılır.

 

Yıkılan yapı sonrası arsanın değerlendirilme şekli yukarıdaki paragrafta olduğu gibi çözümlenemezse, riskli ve rezerv yapı alanlarında(yeni yerleşim alanı olarak belirlenen yapı alanı) Bakanlık rayiç bedeli ödeyerek taşınmazı satın alır; taşınmaz Hazine adına tapuda tescil edilir ve  gerekli görüldüğü takdirde TOKİ ya da belediyeye tahsis edilir.

 

Riskli yapılarda ise anlaşma sağlayan diğer paydaşlara veya anlaşma sağlayan paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılmasını kabul etmek şartıyla üçüncü şahıslara satış yapılıncaya kadar satış işlemi tekrarlanır. 2/3 çoğunluğun kararına katılmayan malikler paylarını , kanun gereği yapılacak açık artırmadan önce 3.kişilere haricen satabilirler.Kanun tarafından, tapuda devir işlemi yapılabilmesi için alıcının elektronik tebligat adresini tapu müdürlüğüne bildirmesi şart koşulmuştur.

 

Açık artırma ile satışı yapılacak payların üzerindeki ipotek, ihtiyati haciz, haciz ve intifa hakkı

gibi haklar, satış sonrasında satış bedeli üzerinde devam eder. Üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın maliklerine yapılan tebligatı takip eden otuz gün içinde en az üçte iki çoğunluk ile anlaşma sağlanamaması hâlinde, gerçek kişilerin veya özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetindeki taşınmazlar için Bakanlık, TOKİ veya belediyeler tarafından acele kamulaştırma yoluna da gidilebilir.

 

Bakanlık;

 

- Riskli alanlara, rezerv yapı alanlarına ve riskli yapıların bulunduğu taşınmazlara ilişkin her tür harita, plan, proje, arazi ve arsa düzenleme işlemleri ile toplulaştırma yapmaya

- Bu alanlarda bulunan taşınmazları satın almaya, ön alım hakkını kullanmaya,

- Bağımsız bölümler de dâhil olmak üzere taşınmazları trampaya, taşınmaz mülkiyetini veya imar haklarını başka bir alana aktarmaya,

- Kamu ve özel sektör işbirliğine dayanan usuller uygulamaya, kat veya hasılat karşılığı usulleri de dâhil olmak üzere inşaat yapmaya veya yaptırmaya, arsa paylarını belirlemeye yetkilidir.

 

Afet Risk Alanlarının Dönüştürülmesi Hakkındaki uyarınca tesis edilen idari işlemlere karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca dava açılabilir.

 

  • Yeniden yapım işini üstlenen müteahhidi ve arsa sahiplerini koruyan hükümler

 

Yıkımda sonra yeni yapılacak olan yapılar, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi veya arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden yapım işini üstlenen müteahhide devredilmiş ise, malikler adına kat irtifakı kuruluncaya kadar, o yapım işine ait malzeme ve işçilik alacakları hariç olmak üzere, müteahhidin üçüncü kişilere olan borçlarından dolayı bu taşınmazlar hakkında haciz ve tedbir uygulanamaz.  Ancak yapım işine başlanmasından itibaren 6 ay içinde kat irtifakı kurulmazsa taşınmazlar hakkında haciz ve tedbir istenebilir.

 

Kentsel dönüşüme konu olan alanlarda ve parsellerde gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulması durumunda yapım işini üstlenen müteahhitlerin payına düşen bağımsız birimlerin satışı, inşaatın ilerleme seviyesine göre ve belediyenin iznine istinaden yapılabilir. Müteahhit, kendi payına düşen bağımsız birimlerin satışına izin verilmesi için belediyeye müracaat eder. Belediye(belediye yetki alanın dışında il özel idaresi), yerinde tespit yaparak veya yapı denetimi sisteminden kontrol ederek inşaatın tamamlanma oranını belirler ve bu oranın %10’u altındaki oranda müteahhit payına düşen bağımsız birimlerin satışının yapılabileceğini ilgili tapu müdürlüğüne bildirir. Müteahhit payına düşen bağımsız birimlerin, inşaatın tamamlanma oranında veya bu oranın üstündeki bir oranda satışı için bütün maliklerin muvafakati gerekir.

 

  • Kentsel dönüşüme konu edilen taşınmazın yeniden yapılmasını üstelenen müteahhit ile yapılan akdin feshi

 

Kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin yasa gereğince tek taraflı olarak feshedilememesi ve fesih için Mahkemeye müracaat zorunluluğu çok önemli bir sorundur. Yapılan araştırmalara göre, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin %60’dan fazlası dava konusu yapılmaktadır. Bu sorunun çözülmesi amacıyla, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin Bakanlık tarafından belirli koşullar dahilinde feshedilmesi öngörülmüştür.

 

İlgili Yasa Metni ;

 

6306 sayılı Kanunun 6/14. Maddesi ; “Bu Kanun kapsamındaki alanlarda ve parsellerde; oy birliği ile anlaşma sağlanmasından veya hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınıp bu karara katılmayanların hisselerinin satışından sonra müteahhitten kaynaklanan sebeplerle, bir yıl içinde yeni yapının yapım işine başlanmamış veya yapım işi belirli bir seviyede durdurulmuş ve en az altı aydır projenin bitirilmesini gerektirecek seviyede ekip ve ekipmanla inşai faaliyete devam edilmiyor ise, yapılan sözleşmelerin feshi için hisseleri oranında maliklerin en az üçte iki çoğunluğu ile karar alınabilir. Bu karar ile birlikte Bakanlığa başvurularak yeni yapının yapım işine başlanıp başlanmadığının veya yapım işinin projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla devam edip etmediğinin tespiti istenir. Bakanlıkça; belirtilen durumların tespit edilmesi hâlinde, müteahhide otuz gün süre verilerek işe başlaması veya devam etmesi gerektiği, aksi takdirde bu sürenin bitim tarihi itibarıyla sözleşmelerin resen feshedileceği ihtar edilir. Bu ihtara rağmen işe başlanmaması veya devam edilmemesi durumunda, ayrıca ihtar çekmeye gerek kalmaksızın otuz günlük sürenin bittiği tarih itibarıyla hak sahipleri ile müteahhit arasında imzalanmış olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri ilgililerinin muvafakati aranmaksızın resen feshedilmiş sayılır. Fesih sonrasında, taşınmazların siciline şerh edilmiş olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri maliklerin veya Bakanlığın talebi üzerine terkin edilir. Fesih tarihine kadar yapılmış olan işler, devrolunan hisseler, yapılan ödemeler ve diğer hususlarda genel hukuk hükümleri uygulanır. Fesih tarihine kadar müteahhit tarafından hak sahiplerine yapılan kira yardımı ödemeleri hak sahiplerinden geri talep edilemez.”

 

-      Maliklerin müteahhitle imzaladıkları sözleşmeyi, inşaatın durması sebebiyle feshetmesi için; yapım işinin durdurulduğunun veya en az 6 (altı) aydır projenin bitirilmesini gerektirecek seviyede ekip ve ekipmanla devam edilmediğinin somut bilgi ve belgeler ile ortaya konması gerekir.

 

-      İdare başvuruyu inceler ve haklı bulursa, müteahhite 15 (on beş) gün süre vererek savunmasını ister.

 

-      İdare, müteahhitin savunmasına rağmen başvuruyu haklı bulmaya devam ederse; müteahhide 30 (otuz) gün süre vererek ya inşaata başlamasını ya da projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla işe devam etmesi gerektiğini, aksi halde sözleşmenin bu otuz günlük süre sonunda feshedileceği bildirilir.

 

 

 

-      İdare, 30 (otuz) günlük sürenin sonunda inşaatı yerinde inceler. Müteahhidin inşaata başlamadığı ya da projenin bitirilmesini gerektirecek seviyedeki ekip ve ekipmanla devam edilmediğinin tespit edilmesi durumunda, sözleşme resen feshedilmiş sayılır.

 

-      Fesih tarihine kadar yapılmış olan işler, devrolunan hisseler, yapılan ödemeler ve diğer hususlarda genel hükümler uygulanır. Fesih tarihine kadar müteahhit tarafından hak sahiplerine Kanun uyarınca yapılan kira yardımı ödemeleri, hak sahiplerinden geri talep edilemez.

 

Sözleşme Feshi Uygulamasının Sorunları :

 

- Sözleşmenin feshi için, “Müteahhitten Kaynaklanan Nedenlerle İnşaatın Geciktirilmesi” şartının yargılamayı gerektirmesi,

 

- Müteahhide verilecek, “30” günlük sürenin her olayda uygulanmasının sorunlara neden olması,

 

- Fesih tarihine kadar yapılmış olan işler, devrolunan hisseler, yapılan ödemeler ve diğer hususlarda genel hukuk hükümleri uygulanacağı hükmünün sorunları yine mahkemeye taşıyacak olması

 

- Tamamen hukuki bir konu olan sözleşme feshi işleminde Bakanlığın hangi kadrolar ile karar vereceğinin belirsiz olması.

 

 

 

  • Müteahhidin yaptıracağı sigorta ve göstereceği teminat

 

Müteahhit Sigortası diğer bir isimle Bina Tamamlama Sigortası bir kefalet sigortası türüdür. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki ön ödemeli konut veya devre tatil satışlarında , 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun kapsamındaki kat karşılığı yapım işi projelerinde bina ve projelerin yarım kalması ya da hiç başlanmaması riskine karşı inşaat firmaları için bina tamamlama sigortası yaptırılması ya da ilgili Bakanlıkça belirlenen diğer teminat ve şartların sağlanması zorunluluğu vardır.

 

6306 sayılı kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelikte yeniden inşa işini üstlenen müteahhidin göstereceği teminatlar aşağıdaki gibi düzenlenmiştir:

 

(Değişik:RG-19/10/2019-30923)   Riskli yapının/yapıların bulunduğu parsellerde gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunuluyor ise, yapım işini üstlenen yapı müteahhidince yapı ruhsatı alınmadan önce yapı yaklaşık maliyet bedelinin % 10’u kadar teminatın İdareye verilmesi mecburidir. (Ek cümle:RG-24/4/2020-31108)(6) Ancak, tek parselde bir bodrum katı dışında, en çok iki katlı ve toplam yapı inşaat alanı 500 metrekareyi geçmeyen yapılarda parsel maliki kendi yapısını inşa ediyor ise, inşaat tamamlanmadan üçüncü şahıslara satış yapılmaması ve bu konuda tapu kaydına belirtme konulması şartıyla, yapı ruhsatı alınması safhasında yapı yaklaşık maliyet bedelinin % 10’u kadar teminat verilmesi mecburiyeti aranmaz.

 

c) Teminat olarak 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununda belirtilen değerler kabul edilir. Verilen teminat, teminat olarak kabul edilen diğer değerlerle değiştirilebilir. Teminat mektuplarının süresi, işin bitiş tarihi dikkate alınmak suretiyle Bakanlık veya İdare tarafından belirlenir.

 

ç) Teminatların, Bakanlıkta saymanlık ya da muhasebe müdürlüklerine, İdarede ise ilgili idarenin muhasebe birimine verilmesi/yatırılması zorunludur.

 

d) Projenin veya yapım işinin sözleşme ve şartname hükümlerine uygun biçimde tamamlanarak yapı kullanma izin belgesinin/belgelerinin alınmasından sonra teminat, ilgilisine iade edilir.

 

e) Projenin veya yapım işinin sözleşme ve şartname hükümlerine uygun biçimde tamamlanmaması durumunda, teminat paraya çevrilerek proje veya yapım işini tamamlamayı üstlenecek ilgili kurum veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine aktarılır.  Projenin veya yapım işinin tamamlanmasından sonra teminattan artan tutar olması durumunda artan kısım teminatı veren ilgiliye iade edilir.

 

f) Teminat ile ilgili olarak bu fıkrada düzenlenmeyen hususlarda Kamu İhale Kanununun teminat ile ilgili hükümlerine uyulur.

 

g) Kapsamı, koşulları ve uygulama esasları Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen bina tamamlama sigortasının yaptırılması durumunda bu fıkrada öngörülen teminat verilmesine ilişkin şart aranmaz.

 

Müteahhidin teminat göstermek ya da bina tamamlama sigortası yapmak gibi iki seçimlik yükümlülüğü bulunmaktadır.

 

Bina tamamlama sigortası aşağıdaki güvenceleri sağlar:

-      İnşaat müteahhidinin sorumluluklarını yerine getirememesi durumunda, sigorta şirketi konut projesini tamamlama veya o güne kadar yapılan tüm ödemeleri konut alıcısına geri ödeme konusundaki yükümlülükleri yerine getirir.

 

-      Bina tamamlama sigortası ile Sigorta Şirketi, ön ödemeli konut satışına konu proje için poliçe düzenleyerek satıcıya genel bir teminat limiti tahsis eder. Proje kapsamındaki tüketicilere, sözleşme dahilinde konut satışı yapılmasından sonra konut bedeli üst sınır olmak üzere her bir tüketici için, müstakil teminat senetleri düzenlenir.

-      Sigorta Şirketi, inşaat firmasının iflas etmesi, şirket sahibinin kaçması veya ölmesi vb durumlarda konut satın alan tüketicilerin bütün zararlarını karşılayarak mağduriyetlerini giderir.

-      Özellikle kentsel dönüşüm projeleri ve toplu konut inşaatı projelerinde, protokolde yazan şartlara uyulmaması halinde Borçlar Kanunu'nun verdiği hak ile başka bir inşaat firması ile sözleşme yaparak, inşaatın tamamlanmasını garantiler.

-      Sigorta şirketi, geliştirici firmanın sorumlu olduğu yükümlülükleri yerine getirmediğinde, durumu ilgili Bakanlığa bildirerek poliçeyi sonlandırabilir. Böylece sigorta şirketi, projenin denetimini yaparak konut satın alan tüketicilerin mağdur olmasının önüne geçer.

-      Konut alıcılarının geliştirici firmaların keyfi davranışlarından korunmasını sağlar.

-      Müteahhidin Bina tamamlama sigortası yaptırması durumunda yönetmelikte yer alan teminat verilmesine ilişkin şartlar aranmaz.

-      Müteahhidin bankalardaki limitleri nakdi krediler için kullanılabilir hale gelir.

-      Bina tamamlama sigortası kapsamında sağlanan tazminat, teminat ve benzeri güvenceler iflas veya tasfiye masasına dâhil edilemez, haczolunamaz, üzerlerine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulamaz.

 

 

 

Hazırlayanlar  :

 

Av. Baturay Ulu

Stj. Av. Nurgül Aslantaş

Stj. Av. Tuğba Aka